Sözcükte Anlam /Sözcükler Arası Anlam İlişkileri -5.Sınıf
Sözcükler Arası Anlam İlişkileri
1.EŞ ANLAMLI SÖZCÜKLER
Yazılışları ve okunuşları farklı ama anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı sözcükler denir. Şimdi örnekler verebiliriz.
Örnekler: İhtiyar – Yaşlı, Uzak – Irak, Ufak – Küçük, Kırmızı – Al, Beyaz – Ak gibi…
2. ZIT ANLAMLI SÖZCÜKLER
Anlamca birbirinin zıttı olan sözcüklere zıt anlamlı sözcükler denir. Zıt anlamlı sözcükler, birbirlerinin olumsuzu olan sözcüklerle karıştırılmamalıdır.
Örnekler: İyi – Kötü, Uzun – Kısa, İleri – Geri, Siyah – Beyaz, Yaşlı – Genç gibi.
Not: Tanımda da bahsettiğimiz gibi zıt anlamlı sözcükler, birbirlerinin olumsuzu olan sözcüklerle karıştırılmamalıdır. Örnek: Gitmek – Gitmemek, Konuşmak – Konuşmamak gibi… Bu örneklerdeki sözcükler birbirlerinin olumsuzu olan sözcüklerdir. Zıt anlamlı sözcüklerle karıştırılmamalıdır.
3. SESTEŞ SÖZCÜKLER
Sesteş sözcükler, yazılışları ve okunuşları aynı ancak anlamları farklı olan sözcüklerdir.
Örnekler: At -> Hem fiil olan atmak hem de hayvan olan at olarak aklımıza iki anlam gelir.
Yüz -> Yüzmek, surat, deri yüzmek, sayı anlamları aklımıza gelir.
Kır -> Kırmak ve çimenlik alan olarak aklımıza gelir.
Açıklama: Yukarıdaki örneklerde gördüğümüz gibi, kelimelerin yazılışları aynı olsa da anlamları farklıdır. İşte böyle sözcüklere sesteş sözcükler diyoruz.
Not: Sesteş sözcüklerde “^” işaretli kelimeler birbirinin sesteşi sayılmazlar.
Örnek: Kar – Kâr, Yar – Yâr gibi…
4. YAKIN ANLAMLI SÖZCÜKLER
Yakın anlamlı sözcükler, söylendiğinde birbirlerine yakın anlam içeren sözcükler için kullanılır.
Örnekler: Tutmak – Yakalamak, Çiğnemek – Basmak, Saçmak – Dağıtmak gibi…
Açıklama: Yukarıdaki örneklerde de gördüğümüz gibi sözcükler birbirleriyle anlama gelmiyor olsalar da anlamca benzerliği olan sözcüklerdir.
5. GENEL ve ÖZEL ANLAMLI SÖZCÜKLER
Genel anlam, sözcüğü söylerken tekil gibi dursa da geniş bir anlam ifade etmesidir. Özel anlam ise daha dar anlam ifade etmesidir.
Örnekler: Kuş – Canlı, Gül – Çiçek, Elma – Meyve gibi…
6. SOMUT ve SOYUT ANLAMLI SÖZCÜKLER
Somut anlamlı sözcükler, beş duyu organımızın herhangi biriyle algılayabildiğimiz sözcüklerdir. (İşitme, Koklama, Dokunma, Tatma, Görme)
Örnek: Masa, eldiven, araba, deniz…
Soyut anlamlı sözcükler, beş duyu organımızın herhangi biriyle algılayamadığımız sözcüklerdir. (İşitme, Koklama, Dokunma, Tatma, Görme)
Örnek: Korku, Hüzün, Endişe…
7. NİTEL ve NİCEL ANLAM
Nitel anlamlı sözcükler, sayılamayan ve ölçülemeyen sözcükleri ifade ederler. “Nitelik”ten yola çıkarak da bir çağrışım yapabiliriz. Sözcük bir özellik belirtecek ama sayılamayan ve ölçülemeyen bir şey olacak.
Örnekler:
- Pazardan ekşi elma almış.
- Güzel elbiseler beğendik.
- Cömert insanlar tanıdım.
- Odada kırışık gömlekleri ütülüyordu.
Açıklama: Yukarıdaki örnek cümlelerde koyu yazılan sözcüklerde de görüldüğü üzre, bu sözcükler sayılamayan ve ölçülemeyen özellikleri ifade ederler. Dolayısıyla nitel anlamlıdırlar.
UYARI: Bazı sözcükler cümlede kullanımına göre nitel ve nicel olarak değişik anlamlara gelebilirler.
Örnekler:
- Adem’in yakın dostluk kurulacak bir yönü daha vardır. (Sayılamaz, ölçülemez.)
- Adem bize yakın bir yerde oturuyor. (Ölçülebilir.)
8. AD AKTARMASI
Benzetme amacı güdülmeksizin, bir sözcüğün başka bir sözcük yerine kullanılmasıdır.
Örnek: Beni okul çağırdı.
Açıklama: Yukarıdaki cümlede “okul” sözcüğü aslında okuldaki yetkili kişiyi belirtmektedir. Bu şekilde anlamca birbirini çağrıştıran sözcüklerin kullanılması ad aktarmasıdır.
– Ad aktarmalarının oluşmasının çeşitleri vardır. Şimdi bunları inceleyelim.
a. İç – Dış İlişkisi İle Oluşan Ad Aktarmaları: Varlığın içi söylenerek dışının, dışı söylenerek de içinin kastedilmesidir.
Örnekler:
Arabayı yarın tamir edecekler. (Arabanın bozuk parçasını kastediyor.)
Yemeği dolaba koydun mu? (Yemek tenceresini kastediyor.)
b. Parça-Bütün İlişkisi İle Oluşan Ad Aktarmaları:
Varlığın parçasının söylenerek bütününün kastedilmesi, bütününün söylenerek parçasının kastedilmesidir.
Örnekler:
- Edebiyatımızın tecrübeli kalemleri vardır. (Yazar ya da şair kastedilmiştir.)
- Birçok krampon buralarda ter döktü. (Futbolcu kastedilmiştir.)
c. Somut – Soyut İlişkisi İle Oluşan Ad Aktarmaları:
Cümlede, soyut bir varlıktan söz edilerek somut bir varlık kastedilir ve bu şekilde oluşur.
Örnekler:
- Düşlerime kanat takıp onları gökyüzüne uçuracağım. (Düş soyut bir kavram olmasına rağmen, “kanat takıp” diyerek düşlerini somut bir varlık olan kuşa benzetmiştir.)
- Taş kalbine söz geçiremiyorum. (Soyut olan “kalp” metaforunu taş ile somut hâle getirmiştir.)
d. Sanatçı – Eser İlişkisi İle Oluşan Ad Aktarmaları:
Sanatçının adının söylenip aslında eserinin kastedilmesidir.
Örnek: Necip Fazıl’ı okumak ve anlamak gerekiyor. (Necip Fazıl’dan kasıt, Necip Fazıl’ın eserleridir.)
e. Yer – İnsan İlişkisi İle Oluşan Ad Aktarmaları:
Bir yer ya da şehir adının söylenip oraya ait insanın ya da insanların kastedilmesidir.
Örnek: Antalya bu durumdan çok memnun. (Antalya halkı kastedilmiştir.)
f. Şehir – Yönetim İlişkisi İle Oluşan Ad Aktarmaları:
Şehir adının söylenip aslında şehirdeki yönetimin kastedilmesidir.
Örnek: Ankara bu duruma sıcak bakmıyor. (Ankara’dan kasıt meclistir.)
g. Yön – Bölge, İnsan İlişkisi İle Oluşan Ad Aktarmaları:
Bir yönün ya da bölgenin belirtilerek belli bir kesimin kastedilmesidir.
Örnek: Batı hep hükmetmek istemiştir. ( Batı’daki devletler kastedilmiştir.)
ğ. Bir Kap Söyleyip İçindekinin Kastedilmesiyle Oluşan Ad Aktarmaları:
Örnek: Tabağını bitirdikten sonra gidebilirsin. (Tabağındaki yemek kastedilmiştir.)
9. Anlam (Deyim) Aktarması
Benzetme amacıyla bir sözcüğün başka bir sözcüğün yerine kullanılmasıdır. Anlatımı güçlendirmek için kullanılır.
Örnekler:
- Bir diş sarımsak yedi.
- Çok tilki bir çocuksun.
- Bulutlar ağlıyordu.
Yorumlar
Yorum Gönder